SEYAHAT GÜNCESİ 2


            Seyahat güncelerini sevdiğimizi gördüm. Dedim madem içerik tuttu, devamı gelsin. Bu yazının konumu; Bolu, Seben Gölü'nün yanında, Nimetli Yaylası'nın solunda kalan piknik alanı. Güncemize başlamadan evvel, yazıyı ,ilhamımı diri tutan ilahiyle okumanızı tavsiye ediyorum; Ömer Faruk DEMİRBAŞ " Ömrüm". Seveceğinize inanıyorum. Belki ilahi kültürü olmayan birine bile, ilahi kültürü katabilir. İlahiyi açtıysak, yazımıza devam edelim.




            Bolu'da piknik yapmak isterseniz, en güzeli göl kenarları ve yaylalardır. Ama bayram zamanı, Abant ,Gölcük , Yedigöller, At Yaylası, iki kat dolu olur.  Hatta neredeyse , Bolu plakası göremezsiniz. Genelde İstanbul, Ankara, Düzce, Karabük ,Zonguldak plakalarına rastlanır. Daha uzaktan dahi gelen olur. Korona virüsün ilk zamanlarında bile çok dolu olurdu. Şu haberi hatırlayanımız vardır belki;  karantinaya alınan Konyalı bir topluluk Gölcük'te yakalanmıştı. Herhalde Bolu'daki vakalar, o zamandan sonra coştu. Ne gariptir ki, çoğu Bolulu, Yedigöller'i gezmemiştir. Bayramda bize uğrayan bir tanıdığımız "Boluluyum ama ben de Yedigöller'e gitmedim. Hatta iş yerim oraya gezi düzenledi, yine gitmedim" demişti :). Elinin altında olunca kıymeti bilinmiyor sanırım. Velhasıl, sakin bir yer aradığımız için , söylediğim yere gittik. Ama Gölköy, ayı görme ihtimalini saymazsak Karacasu Ormanları, Seben tarafındaki Haccavaz Yaylası, Ayman Yaylası ve Kızık Yaylası da işinizi görür. Seben Gölü'nü de tercih edebilirsiniz.


                                                                                                     
                                                            
         Seben Gölü, Karadeniz Bölgesi'ndeki en büyük ikinci göl İDİ. Lakin Seben'e elektrik barajı ve civara sulama yapılacağı için su çekildi ve artık böyle bir unvanı kalmadı. Baraj bitince tekrar doldurulacakmış. Gölün yarısının olmadığını tekrar görmek, bizi üzdü. Yani "Koskoca göl ne hale geldi.(Cık, cık, cık). Su ,şu yeşilliklere kadar geliyordu. Şimdi oralar kupkuru kalmış " diye hayıflanıp, vatandaşlık görevimizi yerine getirdik. Burada ateş yakmak yasak. Bu sebeple mangal yapmak yerine, klasik bayram lezzetlerinden gıdalandık. Piknik bitince, yerdeki mikroplara varana kadar fotoğraf çektik. Ufak yeğenlerim ağaçlara tırmandılar. Ablam onlara "Düşeceksiniz, inin oradan!" diye, büyük yeğenim ve bana da "Çocuklar düşecek, gözetleyin! " diye bağırdı ama çocuklar inmedi, biz de gözetlemedik. Çünkü çocukların, özsaygı ve cesaret kazanmaları için risk almayı öğrenmeleri gerek. Sonra hep birlikte, benim en fazla ikiye kadar saydırabildiğim yakar topu oynadık. Babam, eniştem, erkek yeğenim ve ben bir takım, ablam ve iki kız yeğenim diğer takımdaydı. Annem de kameramandı. Benim takımımın yenilme ihtimali yoktu, çünkü üyeler arasında amansız gamer ben vardım. İlk önce biz ortaya geçtik. Babam oyunda topu tutmak gerektiğini zannedip yanlışlıkla can tuttu. Bu yaşıma kadar bilinçli olarak bir kez can tutamadım, abartmıyorum. Adam yanlışlıkla can tuttu. Düşme pahasına topa atladı ve babama kırım kongo kenesi gibi yapışarak onu düşmekten kurtardım. Gamerden ziyade, sıhhiye görevi gördüm de denebilir. Benim oyunlardaki başarım , girdiğim her çevrede bilindiği için, canım ailem, beni en sona bıraktılar. Önce sivrisinek misali kaçan erkek yeğenim, sonra eniştem, sonra oyunu yeni öğrenmesine rağmen, benden iyi oynayan babam vuruldu. Saydırmaya kaldığımda, karşı takım rahatladı ve evet, üçte vuruldum. Ortaya ablamın takımı geçti. Eniştem ve yeğenim bir tarafta, babam ve ben bir taraftan atıyorduk. Eniştem topu şeytan taşlar gibi attığı için, karşı tarafta olan ben ,topu alma pahasına koşup durdum. Ortadakilerin dinlenme fırsatı olmuş oldu.  Babam durmadan can verip durdu. Onu kınarken, ben de can vermeye başladım. En sona ablamı bıraktık ama ablam beklenmeyen bir performans gösterip, ona kadar saydırdı ve bir oyun aldı. Karşı takımın süruru, gözlerinden okunuyordu. Bir daha geçtiler. Bu sefer kolay indirdik. Eniştem en son, ortanca yeğenimin topuğuna sıkar gibi topu attı ve son. Biz ortaya geçince en sona babam kaldı. Koca adam, kıvrak figürlerle dokuza kadar saydırdı sonra da nazara gelip vuruldu. 




         Hep oyun oynamadık tabi ki. Yıllar sonra salıncağa bindim. Yeğenlerim birbirlerinin, salıncaktan atlarken fotoğraflarını çektiler. Ablamlar ,yeğenlerim düşecek diye korktu ama çocuklar düşmedi. Voleybol oynandı. Babam, yanımızda duran ve saatlerce içinden kimse inmeyen arabadaki aileye karpuz götürdü. İçinde benim de olduğum genç tayfa, o aile için " Herhalde evin önünde arabanın içinde durmaktansa göl kenarında arabanın içinde durmayı tercih ettikleri için geldiler" deyip ,gülmek için yer aradığımızdan dolayı espri yaptığımızı düşündük ve güldük. Biraz daha vakit geçirdik ve dönüş yoluna geçtik. Huzurlu ,keyifli bir gündü.
        Seyahat güncesinin bu yazısına da ,bu mısralarla son veriyorum. Umarım keyif aldığınız bir yazı olmuştur. 
                                                                                                                  SELAMETLE
#Seyyâh

Yorumlar

  1. Bugünden hiç ümidim yoktu çünkü dün saat 4 te yattım ve evdeki bayram  kalabalığının dağılmamasından mütevellit 4 kişi kaldığımız odada günün üçte birini uyuyarak geçirmiştim . Şansım varmış ki telefonu elime ilk aldığımda bu yazıyla karşılaştım ve kendimi bir an Seben'in hayatım gibi dönemeçli yollarından ilerleyerek mis gibi kokan dağlarında , yaylalarında kurbandan hazırladığımız kavurmaları yerken hissettim. Hatta öyle gerçekçiydi ki dürüm yufkanın altından yerlere domates ve kıyma döktüm. Neyse onlar birinin nasibidir diyerek hızla yakartopa katıldım . Üzgünüm Ferruhi ben senin gibi karşı takımın sevdiği değil nefret ettiği , 2 saat ortada kalan oyuncuyum. Bu yüzden uzun soluklu bol kalori yakmalı bir oyundan sonra kendi kendime çekildim ve kulaklıklarımdan HIRÇIN RÜZGAR GİBİ GEÇTİ BEYHUDE ÖMMRÜMMM... sesleriyle  yüzüme çarpan Seben esintisini hissettim. Evet Ferrûhî hissettim. Oturduğum yerden , bu hantal günden bi anda beni sıyırıp götürdüğün için teşekkürler . Bir dahaki yazın Antalya da denizde Urfa da çiğköfte yerken Uludağ da kayak yaparken olursa çok makbule geçer :D  Sağlıcakla kal :)))
                  Şimdi ağlamak vaktidir
                   Şimdi nedamet
                   Şimdi ağlamazsan gönlüm
                  Kopsun kıyamet...

    YanıtlaSil
  2. Aman Ya Rabbi yorumun edebiyatı, yazımı söndürmüş 😍😁Dostum harikulâde olmuş. Oyunlarda epey iyisin evet. Kıymayı yere dökmen sjsjs okumaya da bu güzel yorumu yazmaya da vakit ayırdığın için teşekkürler ❤️

    YanıtlaSil
  3. Yazın bilgilendirici ve harika olmuş canisimmm♥️👌

    YanıtlaSil
  4. Birgün birlikte gezersek daha çok bilgülendiririm 😊❤️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE