SEYEHAT GÜNCESİ 3

       


  Bugün hiç hesapta olmayan bir yazıyla geliyorum size. Aslında, konsül kişilik incelemesine hazırlanıyordum ama geldiğim yeri, hemen sizinle paylaşmak istedim. Bu sefer konum vermeyeceğim. Ama gezdireceğim okuyan herkesi.
      
  Burası, her evin muhakkak kaz beslediği bir yayla. O kadar huzur dolu, o kadar ferah ki, arabadan indiğiniz an, çimenlerde yuvarlanmak istiyorsunuz. Yine de üzerine oturmak daha mantıklı olur. :) Bir eve uğramam gerekiyordu ama evin önündeki kazlar pusudalardı. Her an korkan birini keşfedip, o çirkin bağırışlarıyla bir insanın izine düşebilirler,kaçan kovalanır misali uça uça arkasından paytak paytak koşabilirler ve eğer yakalarlarsa, gagalarıyla bir uzvu deşene dek gagalayabilirlerdi. İşte o insan ben olmak istemediğim için, kendime oturacak bir yer bulmaya çalıştım. Ama yine bir kaz kabilesi toplantıdalardı. Onlara hiç gözükmedim ve gizlenmeye devam ettim. Ev sahibinin beni farketmesi için dua ederken farkedildim ve karayı gören denizci gibi vargücümle el salladım. Evin sahibi, tüm yol boyunca kazlara karşı beni korudu. Her gerildiğimde ;"Gorkma gorkma, onla gorkan insanı bülüle de undan yarışıla arkagdan" 
(TRANSLATE: Korkma korkma, onlar, korkan insanı bilirler de bu yüzden koşarlar arkandan)  diyerek bana cesaret verdi. Ve eve ulaşabildik. Güllerle süslenmiş bahçesinin bir kısmına kabak ,bir kısmına maydanoz,fasulye,salatalık ekilmiş bir evdi burası. İçi, gayet mütevazi bir şekilde döşenmişti. Üç yaşlının yaşadığı bir ev olmasından mütevellit ,her camın önünde bir gözlük vardı. 




      Eskiden ,baktıklarında karşı evin balkonunu gördükleri gözleri,artık kendi evlerinin önündeki kediciği bile seçemiyordu belki de. Ömür, ne acaib şey. 
        Bu eve ikinci gelişim.Daha önce bir de evin pisiciğiyle tanışmıştım. Bayağı asık suratlı,yaşlı,sürekli insanların ona yemek vereceğini düşünen ve çirkin çirkin miyavlayan bir teyzeydi kendisi. Çantamı yemeye çalışmıştı ve elinden pardon patisinden zor almıştım. Epey sinirlenmişti bana.

     Bu bahçeye tekrar gelmek,bana ilham olmuştu. Ve işte o bahçe, bana bu yazıyı yazdırdı. Ev sahibi cıvıl cıvıl,tatlı bir teyzeydi. Sohbeti güzeldi.Espriden anlayan,nadir bulunan ve baş tacı edilesi orta yaşta bir teyze. Ve onun da, bu neşesinin altında ; bana bahsettiği anıları,geçirdiği panik ataklar ve tek başına evladını büyütmeye çalışması sebebiyle,ne hüzünler vardı. Eskiler nazik insanlardır. Bu teyzemin, hep benim gerimde yürümek istediğini farkettim.  Ufacık bir akarın üzerine koyulmuş üç uzun tahtadan yapılmış dar bir köprünün üzerinden geçmemiz lazımdı.Sırat köprüsü provası yaptıran bu köprüye geldiğimiz zaman,ben o geçsin diye bekledim,o da ben geçeyim diye bekledi. Birbirimizi,diğerimiz geçsin diye ikna etmeye çalışa çalışa yürüdük.  İşte biz,bu saygıyı kaybettik toplum olarak. Saygıya sahibiyetimiz azalınca,koptu gitti ne kadar hüsnü haslet varsa.   
        Geçen gidişimde yayık ayranı ikram etmişlerdi. Bu gidişimde de bahçe salatalığı ikram edildi. Bir salatalık ne kadar  övülebilirse,bu salatalığı o kadar öveceğim şimdi. Düşünün ki,önünüzde çiçek desenli bir tabakta,ikiye bölünmüş, daha elinize almadan mis kokusu içinize işleyen salatalıklar var.Tuz dökmeye ihtiyaç duymayacağınız kadar taze. Tüm yorgunluğum,bu ortam sayesinde diniverdi. Zihnim tertemiz oldu. Neşem arttı. Umarım size de bu rahatlamayı yaşatır satırlarım. Tabi bir süre sonra, her güzel şeyin sonu olduğu gibi,kısa ziyaretimin de sonu gelmişti. Gayrı gitme vaktiydi. Yolcu yolunda gerekti. Güzel manzarasına baka baka, ayrıldım yayladan.
         Bu yazımında sonuna geldik dostlarım. Az oldu,umarım öz de olmuştur. İmkanınız varsa kendinizi doğaya atın. Bir çamın altında uzanarak kitap okuyun mesela. Ya da takın kulaklığınızı " Ömer Faruk DEMİRBAŞ-Ne hallerdeyim" dinleyin ve ne halde olduğunuzu düşünmeye dalarak yürüyün yol boyu. Çünkü ne varsa, yeşilliklerde,eskilerde ve eskimeyenlerde var. Yüreğinizdekilerin eskimeyeni olmanız dileğiyel....
   

#NÜKTEDAN SEYYAH

Yorumlar

  1. Hemen bir salata ısırdım şimdi.inan kokusunu içine çekmeyen bilemezz.
    ~KÖY SALATASI~

    YanıtlaSil
  2. Ohhh mis gibi değil mi? Bu yazıyı okudukça salatalık yemiş kadar oluyorum :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE