MAHİR TERZİ

              


( Enise Şeyma KARAHAN'ın Kadrajından)

Farzet ki,İslambol'a düşmüş yolun,karşında bahr-i umman
Dalgalar hesap veriyor denize,seyir halinde kaç gemi gider
Ve dahi sabırla sırasını bekler henüz demir almamış gemiler
Fakat cebindeki paraya aldırmadan,onda seyehat düşledinse
Tut ki para da çıkıştı,peki ya deniz bineği içine çekecek ise
Lakin sende bir seyehat arzusu,gözün kör olmuş  gerçeklere
Bunun esvab biçmekten ne farkı var, ana rahmindeki sabiye

(Bundan sonraki çekimler,bendenize aittir)


Farzet ki kahve içip,hoşbeş edecek imkan bulmuşsun dost ile
Niyetlenmişsiniz her türlü dünya gailesinden uzakta halleşmeye
 Ve Colombia Kahvesi sipariş etmişsin, tatmadığın halde evvelce 
Malumdur,zaman canan ile geçtikten sonra kahve bahane lakin
Garantin var mı koca french presste gelecek kahveyi beğenebileceğine
Daha kahve gelmeden inancın tamdı hepsini tüketebileceğine
Bunun esvab biçmekten ne farkı var,ana rahmindeki sabiye


Farzet ki dört yapraklı bir yonca göregeldin yeşillikler içinde
Ne de mesrur yüreğin şimdi rastgeldin ya enderun nevadire
Ve şartları boşvererek bir an dalıp gidiverdin düşlere
Olur ya uğur getirir, belki açılıverir kapılar arzu edilenlere
Lakin üstüne bassan kendini hıfzedemeyecek bir bitki elindeki
Adedi dörde baliğ olan yapraktan medet umuyorsun ya delice
Bunun esvap biçmekten ne farkı var,ana rahmindeki sabiye




İşte böyledir,ana rahmindeki sabiye esvab biçmek.
Dünya işleri bir yolundadır,bir değildir. Bunu bildiğimiz halde,kimi zaman sanki vukuu bulmuş gibi hallere bürünürüz. Daha demir almayan gemiyi ,tahayyül alemimizde batırırız,ya da kara görünmeden gemiden inip,hayali bir toprağa ayak basarız.
Hayat girdabında sürüklenmek insanın yaşadığı,kim kapılmaktan müstağni olabilmiş ki?
"Çare nedir Hanımağa ?" derseniz,
size bir sürü yöntem söyleyebilirim. Ruh halinize hitap eden reçeteyi de verebilirim lakin
"Te'sir eder mi?" derseniz,
işte onu bilmem. Aşamadığını ,aştıramaz insan. 
Zira bendeniz , daha ana rahmine düşmeyen sabilere esvap biçen bir terziyim.
Üstelik,pek de mahirim.
Benim kadar hünerli olmamanız dileğiyle...

ESEN KALINIZ...


#Hanımağa

 
















Yorumlar

  1. "İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar." der, Yaşar Kemal.

    Ben de yazmıştım bir keresinde hayal, hayat ve haya iç içe. Yaşıyoruz hayatı doğmamış sabiye don biçe biçe.

    Dua etmek değil midir hayal etmekten ibaret. Edelim o zaman hem duaya hem hayale icabet.

    "Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Yaşıyoruz hayatı doğmamış sabiye don biçe biçe." ~adsız~

      Gerçekten öyle.Her biçilen libasta ayrı bir tecrübe ,ayrı bir tebessüm ile dönüyoruz özümüze.Yorulsa da kimse vazgecemiyor bundan.

      O yüzden en iyisi mi işimizi kolaylaştıracak tek şey medet umduğumuz Rahman 'a edilen hayallerle etrafı çevrilen dualarımız.

      ALLAHIM KOLAYLAŞTIR ,ZORLAŞTIRMA
      İŞLERİMİ HAYIR İLE TAMAMLA...

      Sil
  2. Bazen muhtelif seçenekler camiasına uğrar ve camın diğer kenarından, istediğimiz ,beğendiğimiz,olmasını kesinlikle lüzumlu gördüğümüz libaslar görür,onu almak için kapıdan içeri gireriz.Mutlaka böyle olması lazım :) diye direttiğimiz şeyler sanki kapıdan içeriye adım attığımızda gün yüzüne çıkmış gibi vazgeçeriz...(Neden mi , camdan bakmakta bir şey yoktu çünkü...)Hayatımızda da cereyân edecek yada eden olaylar karşısında da bu böyle gelenek olarak devam eder adeta.Olmasını istediğimiz şeyler için bir harita çıkarır ve duhulü mümkün olmayan her türlü şeylerle o haritada kaptan ilan ederiz kendimizi.Bir yol var muhakkak ...
    Ama misafiri olduğumuz bir yolcuhane de kesilen bu ahkam ,kime bilmiyorum doğrusu.Zuhuru ;içinde ecel olduğu besbelli olan
    -tecelliyat -kelimesinde saklı iken doğmamış çocuğa don biçmek camdan bakmak kadar kolay,ama bir o kadar da gereksizdir diye düşünüyorum Seyyâh cığım.🌿((gereksiz kelimesi tedbir almak ve hazırlık yapmak eylemlerinin haricinde kullanılmıştır.))

    Bence biz bu geminin içinde giderken yükünü sırtında taşıyan o divaneyiz .Gemi zaten bizi taşıyorken bizim yüklerimizi gemiye bırakmayışımız ve yol boyunca sırtında taşımak için direncimiz de aynı doğmamış çocuğa don biçmek gibi insana adeta onun özüymüş gibi hissettiren şeylerden biri.

    Bunca şeyden sonra diyecek tek cümle"Mevlam neylerse güzel eyler" oluyor.

    YanıtlaSil
  3. Eskiden beri dua edip hayal etmeme taraftarıyımdır. Yaşar Kemal hayatı nasıl yaşadı bilmem, ama hayal,gayrı ihtiyari plan yaptırır ve hayat sen plan yaparken başına gelendir.
    Kolaylaşmasını arzu ettiğimiz her ümûrun hayır ile bitmesini dilemek de hayale girer belki ,bilinmez.
    Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  4. Ortağım,yorumunun cümleleri çok tanıdık,yazında mi geçirmiştin ?
    Dün de konuştuk ya seninle, biçiş sonrası hüsran vuku bulunca insanın olay idrakinde evreleri var;
    İnkar
    Karşı tarafı suçlama
    Kendini suçlama
    Her iki tarafı suçlama
    Mevlam ne eylerse güzel eyler evresi.
    İfadelerin, yazımdan çok daha güzel ve açıklayıcı olmuş .
    Hamal misali ne kadar doğru. Kenara bıraksak,Mevla halledecek ama yok illa taşıyoruz.
    Yüklerden arinabilmek ümidi ile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir şeyi eksik söylemişim sanırsam hayal etmekten vazgeçişine bakarsak...Şu son evreye geldiğinde, ki aradan geçen uzun bir zamanı barındırır bünyesinde.
      Ama yaşanılan tecrübelerden de çok ça duyduğumuz şu cümle kulağına küpe olsun."Hayali olmayanın amacı,amacı olmayanın da yazılmış başarısı olmaz."

      Hayallerin yokmuş gibi davranmana onları yoksaymana gerek yok.Evet gerek yok.Durakta karşılaştığımız her yolcuya değer verecek kadar imkanımız olmadığı gibi.

      Sende Mevlam neylerse güzel eyler de.bitsin....

      Sil
  5. Benim bir önceki yorumum ne saçma olmuş ya :) Yaşar Kemal'e yükselmişim. Katılıyorum,her don tecrübedir. Don ve tecrübe kelimesini aynı cümlede kullanabilmek de edebi bir maharettir aksini iddia eden dondur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir an ,sadece bir an bunu farkedemeyeceksin diye korkmuştum.Şu bir üstteki yorumum gecerliliğinı kaybetti sanırsamm....😇

      Sil
  6. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sertlik nedir bilmiyorsun sen seyyahcığım:)))))

      Sil
    2. Yahu niye siliyorsun ,kendi kendime söylemiş oldum her neyse...Ben geri adım atmıcam ama

      Sil
  7. Aslında her işe başlarken söylediğimiz besmele çok büyük sırlar taşıyor tecrübe konusunda. "Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla", "Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla". Şer bildiğimiz şerlerden, hayır bildiğimiz şerlerden, bilmediğimiz şerlerden esirgeyen ve hayır bildiğimiz hayırları, şer bildiğimiz hayırları, bilmediğimiz hayırları bize bağışlayan bir Rabbimiz var. Bizler helal olana niyet ettikten, helal bir şekilde amel ettikten sonra deryada gemimiz batsa biz kurtuluruz, Güneş batsa ay ışıtır etrafını. Esirgeyen ve bağışlayan olan Allah'a hayatımızın her anında ve her hususunda bolca tevekkül ve hamd edebilenlerden olabilmek hayaliyle, duasıyla ve ümidiyle...

    Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın ve sizlerinde dediğiniz gibi:
    Mevlâ görelim neyler,
    Neylerse güzel eyler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cümlelerimi desteklemek amacıyla Ataullah İskenderi'nin şu tavsiyesine de yer vermek isterim: "Nihayetler sonların tecelli ettiği yerlerdir. Kimin bidayet ve başlangıcı Allah'la olursa, nihayeti de O'nunla, O'na doğru olur."

      Ayrıca birtakım düşüncelerin bu kadar zarif ve yüksek seviyeli bir bilinçle dile getirildiğine uzun zamandır şahit olmuyordum.

      Allah hepimizden razı olsun ve ilmimizi artırsın İnşallah.

      Sil
  8. İzlenilen yol Ataullah İskenderî'nin nasihati üzere olsun için mücadele vermektir gaye ,hayat boyu.
    Yazıya ayrı ,yorumlamaya ayrı sarfedilen eforlar için hepinize çok müteşekkirim. Cümlemizden razı olsun.

    YanıtlaSil
  9. 02.43 saatli yorumunuzu gördüm. Lakin önceki yorumunuzu göremedim. Tevafuk bu ki önceki yorumunuza yorumu yazdım yayınla dedim, yayınlamadı. Şimdi tekrardan sildiğiniz yoruma (önceki yazdığım ve yayınlanmayan yorumdan daha açıklayıcı bir şekilde) yorum yazacağım.

    İki kişinin konuştuğunu varsayaraktan birinin güldüğünü, birinin ağladığını düşünelim. Ne kadar zıt bir durum olurdu değil mi, ağlayanın mutluluktan ağladığını öğrenene dek. Bazen bazılarımızın davranışları da böyle olabiliyor. Mesela mutlu ama ağlıyor görünüyor, duyarken sağır, görürken kör, anlarken anlamaz vs. görünebiliyor. Ben de bunlardan birisiyim zannedersem.

    Adınıza, eğitiminize, çevrenize ait karakter ve davranışlarınızı belirleyen bilgilerinize vakıf olamasam da yetişmiş olduğunuz ilmi mecra ve inanıcınız bilgisine vakıf olduğumdan çekinmeden, ne yazdığınızı görmeden söyle bilirim ki zarif ve yüksek bilince sahipsiniz.

    Yazı ve yorumlara gelecek olursam; yazınızın, bu fakir ben tarafından algılanışı itibariyle ümitvar bir nitelik taşımasından zarafet taşıdığını söyleyebilirim.

    Sizin daha önceden gördüğüm, görünce gözlerimin buğulandığı, "Amanıg pek uzun" isimli gönderinizde ki "Merhamet her şeyin başlangıcıdır." cümlesini size söyleten o gün ışığı duygu ve düşüncelerinizin, yerini yorumlarınızda griye bırakmış olmasından ötürü bir süre derin düşüncelere dalmadım değil ama Allah herkese sizin ortağınız gibi ortak nasip eylesin. Size tatlı zıtlıkla yazdığı yorumları ile sizin yorumlarınızın sonucu Allah'a tevekküle ve başta anladığım "hayal etmekten vazgeçmek" yerine "hayal etmekten vazgeçmemek" e geldi(Bir ara, Yaşar Kemal'i görseniz bu cümleyi niye yazdın diyecek gibiydiniz :) ). Yani toplayacaksak olursam tam bir takım çalışmasıydı.

    Sizin gibi bir psikoloji ilmi müdaviminin de iyi bileceği gibi ve benim bir önceki yazınıza yaptığım yorumdaki örnek gibi "Benim açımdan ben bir evren eder, başkalarının açısından ben, binlerce evren eder". Bu metnin ikinci paragrafında da dediğim gibi her ağlayan, hüzünden ağlamıyor, mutluluktan ya da kendisine gösterilen merhametten dolayı da ağlayabiliyor.

    Velhasıl-ı kelam, mahir terzi kendi söküğünü dikemeyebiliyor. Kendini, içindeki umudunu, mutluluğunu söz kumaşına aktaramıyor olabilir. Ama bu terzinin bu hislerden ve düşüncelerden uzak olacağı anlamına gelmez.

    Ve yine bir dua:
    Allah yar ve yardımcımız olsun.

    (Çok uzun ve derin yazmışım, okuyanlar haklarını helal etsinler lütfen.)

    YanıtlaSil
  10. Helal olsun efendim ,kıymetli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE