KENDİNİ AFFEDEBİLMEK

(Yazıya ilham olan manzara) 



Eskiden ,insanı bir tahderevalli sanırdım yani ;ya hep aşağıdadır ya da hep yukarıda. Sanırdım ki biri ya iyidir ya da k
ötü. Bu durumun doğumla başlayıp ölüme kadar devam ettiği zannındaydım. Mesela iyi insanlar büyük hatalar yapmaz derdim ya da kötü insanların iyilik yaptığı zamanlar çok az olur. Büyüdükçe boyumun uzaması gibi fikirlerim de uzadı ve farkettim ki herkesin içi sürekli inip çıkan bir tahderevalliymiş.

Mevsimler değişir,buna göre çiçekler solar ya da açar. Hiçbir çiçek sürekli soluk kalamaz veyahut açamaz. Kalemle yazılır ucu küçülür,kalemtraşla açılır ve yine kullanılır. Hiçbir kalem kullanıldığı zamanlarda sürekli açık ya da tükenmiş kalmaz.Evi temizlersin ,pırıl pırıldır. Mutfak ve banyodan Asperox Sarı Güç kokuları,temizleyenin ellerindeki su buruşukluklarını unutturacak bir ferahlık verir lakin bir saat geçmez yine kirlenir. Hulasa;dünya bir tahderevallinin ta kendisiyken,insanın sabit kalması düşünülemez. Bu misalleri fazlaca yazabiliriz çünkü öyle durumlara şahit oldum ki gerçekte yerinde sayan bir tek şey yok. Öyle iyi insanlar tanıdım ki korkunç hatalar yaptılar ,öyle kötüler tanıdım ki yaptıkları güzelliklerle gönülleri mest ettiler.Sonra döndüm bir daha baktım da benim gözümdeki iyi başkasına kötü,benim nazarımdaki kötü başkasına iyi duruyor. Bazen iyilik ya da kötülük nesnelken bazen de öznelleşiyor,göreceli bir hal alıyor.

Kader,meçhul bir yazgı,planlananın dışında yazılmış ve çoktan yürürlülüğe girmiş. Kimi zaman küçücük dileklerimizle bu koskoca düzenek üzerinde ciddi planlamalar yapıyoruz.Yine zannederdim ki başarılı insanlar sarsıcı düşüşler yaşamaz,sarsıcı düşüşler yaşayanlara da başarılı denmez.Sonra gördüm ki; baklavayı kat kat lezzetli ve görkemli gösteren şey;hamurun defalarca parçalanıp bütün kuvvetle bastıra bastıra dümdüz açılması ve üst üste koyulmasıymış. Geçmişte alkış tufanına tutulacak başarılar gelecekte hep devam edemezmiş.Aslında acıtan düşüşler , başarının ta kendisiymiş. Ben tüm bunları farkedememişken , kendi zanlarıma ve hurafelerime öyle dalmışım ki tosladığım her ağacı baltayla kökünden kesmişim kesemediğimde kendimi yıpratmışım. Oysa önüme bakarak dikkatlice yürümeyi o ağaç öğretmiş bana. Hedefim iyi insan olmak olduğu için iyi davranışların dışına çıkmayı ölümcül kabul etmişim ve henüz terbiye edemediğim nefsimi unutup,ona uyduğum zamanlarda kendimi asla affedememişim,suçlayıp durmuşum. Suçlarken,hatamı telafi edemeyecek kadar yorulmuşum. Mesela çarptığım ağacı kendime hırslanarak bir hışımla kesmişim sonra yorulup dinlenmek istediğimde gölgesine sığınacak bir şey bulamamışım ve BU SEFER YİNE KENDİMİ SUÇLAMIŞIM :) İşte böyle bir paradoksun eşiğindeyken,başıma gelmez sandıklarım beni bu doğru düşüncelere ulaştırmış. Ben yine,tasvip etmediğim bir öğretmenden ders alıp yolumu bulmuşum.

İnsanın erişebileceği en kamil noktalardan biri,zıvanadan çıkmadan,yaptığı hatayı kendi hayat felsefesi edinmeden yani özgürlük zırvalıklarını doğru sanmadan ,kendini affedebilmesiymiş,artık biliyorum. Her birimiz büyük ya da küçük yanlışlıklar yapabiliriz. Bana göre mental olarak en sağlıklı hayat "Hatadır her nefsi ziyaret eder,mühim olan üzerimize yakışmasın" sözü ile "Hata yapmayacak kadar mükemmel olmadığım için kendimi affediyorum" sözleri arasında yaşanan hayattır. Tek kusursuz,her kusurdan münezzeh olduğu halde kusuru da yaratan mükemmellerin en mükemmeli Rab'dır. Kusurlarımızın evvela Cenab-ı Hakk ,sonra kendimiz tarafından affedilebilmesi dileğiyle. KAH-FE İÇİN,ESEN KALIN

#FEYZA

Yorumlar

  1. Merhameti üzerimizde ayna gibi taşıyabilseydik keşke.🤍


    Kah-fe ile kendime bakabilmenin hayranıyım...Teşekkürler ortak🌿

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumu geç farketmenin utancını ve desteğinin sevincini beyan eder satırlarıma son veririm ❤️

      Sil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE