Emin Bir Kalp

                        EMİN BİR KALP
     Çoğu şiir, çoğu yazı, masumiyet kelimesini "Bir çocuğunki gibi" diye vasıflandırarak anlatır. Minicik yüreklerin, kocaman bir tebessüme sebep olmasıdır aslında masumiyet.
     "Çocuk kadar masum". Elbette çocuklar günah kirine bulaşmadıklarından, dünyanın kara tarafından bihaber neşenin peşinden koşarlar. Gücün, sahip olmaya bağlı olduğu bu devirde, çocuklar, herkesten güçsüz olmanın saadetini yaşarlar aslında. Son cümleyi bir daha okuyalım. Evet, güçlü olmak ve sahip olmak doğru orantılıdır ve çocuklar güzel bir kalbe sahip oldukları için yürekleri yetişkinlerinkinden daha güçlüdür. Elbette ki ismiyle müsemma dünyayla çocuk kalbi ile savaşılmaz. Zaten savaş da hep devam etmez. Hiç bitmeyen hedefler, ona ulaşılırken incitilen kalpler, bir söylenmeyle uykuları kaçıracağı hesap edilmeyen sözler, bakışıyla birçok çirkinliği ima eden gözler ve en tehlikelisi de sureti ile sireti belli olmayan yüzler. Bu saydıklarım çocuk kadar masum bir kalpte yoktur. İnsan zamanla büyümez mi? Elbette büyür lakin asıl maharet; yaş kaç olursa olsun gönül kapısından şeker ile girebilmekte.
   Birinin üzülmesini umursamayan, muhtaç için çabalayamayan, başkası için sevinemeyen, üzerek beslenen bir kalbin sahibi kainatı satın alsa, gönlü, parası kadar parlayamadıkça, yaşamasa da olur. Bu insan ah almaktan "ah" demeye fırsat bulamadığı için dünya ona zehirli mahsul yetişen bir tarladır. Ahiret günü, hasat vakti geldiği zaman, uğruna sivri dilini yontamadığı hedefleri, sadece manevi terazinin günah kefesine ağırlık olur. Her halinden emin olunan bir kişilik, hiçbir miktarın satın alamayacağı kadar pahalıdır.
     Gülümsemek, gülümsetmek için yıllar öncesine dönmek gayrı mümkündür. Lakin bir söz, her aklın kapı tokmağı olmalıdır " Mutlu ederek mutlu olmak bir yürek hüneri". Vesselam