Yaşayan İsimler


      İnsanlar zaman zaman üç kısımdırlar. Birincisi;yük yüklenen, ikincisi; yük yükleyen, üçüncüsü;ortada bir yük olduğunu dahi farkedemeyen. Sorumluluk alma becerisinin karaktere ne kadar kazandırılabilmiş olmasına göre, hangi sınıftan olunduğu değişir. Ama ortada şöyle bir gerçek vardır ki;birinci kısım insanların hayattaki herhangi bir mücadeleyi kaybetme ihtimalleri yoktur.

       Yıllardır birçok ortam içinde bulundukça, yüzlerce insan tanıdık. Hepsiyle az çok muhatap olduk, kısa-uzun süreli bağlar kurduk. Bazılarıyla görevimiz gereği hoşbeş ettik. Gördüm ki dini ya da dünyevi sorumluluklarının bilincinde olan insanlar kariyerlerinde başarılı oldukları gibi günlük ilişkilerinde de herkesin itimad ettiği kimseler olarak zihne kazınıyor. Bu da bir insanın hayatında gelmek istediği yerlerden biridir diye düşünüyorum.  

  


    Sorumluluk, insanın kişiliğinde hüküm sahibi bir olgudur. Hayatınızda doğru insanlar olsun istiyorsanız, insanları görevlerine olan sadakatlerine göre seçebilirsiniz. Aslında bizler de başkalarının hayatındaki doğru insan olmak istiyorsak, her türlü vazifemizle muvazzaf olmalı ve aynı zamanda icraat sahibi olup olmadığımız konusunda zaman zaman özeleştiri yapmalıyız. Çünkü sorumluluklarının farkında olmayan biri, kurduğu sevgi bağlarının mesuliyetini de kaldıramayacaktır. 

      İnsan başı boş değildir. Her an yapmakla yükümlü olduğu görevleri onu takip eder. İhmalkâr insanın, başta kendisine saygısı olmaz. İhmali sebebiyle düşeceği kötü durumu umursamayan, başkalarını zor durumda bırakmaktan rahatsız olmayan insan, ciddi anlamda sorun teşkil eder. O, etrafındakiler için koca bir problemle eşdeğerdir. Üstelik bunu çabası olmadığı için farkedemiyor olması, ciddi anlamda üzücü ve üzdürücüdür. Evet, hepimiz her görevimizi her zaman tam vaktinde ve kusursuz yapamayız. En başta ilk ve ehemmül ehem sorumluluğumuz namazı ne kadar yapabiliyoruz mesela? Lakin, asıl başarı gayrettir,gayretine sahip çıkabilmektir. Yerine layıkıyla getirilemeyen her görev için, bir dahaki sefere daha güzeline niyet etmektir. Niyeti böyle olan, yapamasa da kazanır. Her anlamda kazanır. Gönülleri de kazanır, kariyer de kazanır ve en mühimi ; inşallah Cennet'i de kazanır. 

       Dünyadaki süremiz birgün bitecek. Bu vakti bilmiyor olmak bizim için hem fırsat, hem endişe sebebidir. Bunun idrakinde olmak da büyük bir sorumluluktur. Bizler öyle insanlar olalım ki öldüğümüzde geri dönüp bakmamıza izin verilecek deseler, ömrümüzün koca bir hiç olduğunu değil de üzerimize düşen ne varsa her daim yapma çabasında olarak süslenip, bize hediye edildiğini görelim. Bu güzel özelliğe sahip olanın, bedeni ölse ismi yaşar. Vefat etsek de, ismimizi yaşatacak bir kimlik kazanabilmek ümidi ile... Vesselam

        

Yorumlar

  1. Çok güzel.Vefat etsek bile iismimizi yaşatacak bir kimlik edinelim,kazanalım.iyi işlerin ve izlerin sahibi olalım...inşaAllah.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE