PERDELERİ ÇEKELİM

Var oluşunun hikmeti icabı olsa gerek,her eşyanın konuşabildiğine inanıyorum ben."Konuşabilmek" kelimesi kâfi değil cümlemin derinliğine lâkin, yetinmeyi bilmem gerek yinede.

Konuşabilmek...
Sesli yada sessiz farkeder mi? 

Bir anlayanın olduğu müddet zarfında, duyabildiğin her demde ,anlatır sana aslında her bir kare,her bir nesne.

İyi bir dinleyiciyim bende sizin gibi.Bazen saatlerce oturup, görebildiğim her eşyanın zikrini dinler,sonrada hiç üşenmeden fikrimi de birleştiveririm cümlelerimin hissiyatına.
Aslında bu ,tek başına yapılınca bir anlam ifade ediyor diye düşünüyordum.Ama paylaştıkça ,bin anlam ifade edebilme ihtimali,denemeye değer geldi bana.
 
NE DERSİNİZ, PERDELERİ BERABER ÇEKELİM Mİ ÜSTÜ TOZLANMIŞ RAFLARDAN,GERİDE KALANLARDAN...?

                                               Bandırma/sahil
Bakıyorum da sular üzerine kurulmuş şu uzun köprüye...
Her şey o kadar anlamlı ki,yerimi bulamıyorum..
Birbirinizi tamamlamayı kim öğretiyor size diye sormaktan alamıyorum kendimi..

SAHİ BİR BÜTÜNÜN HER PARÇASINDA DA VAR MIDIR BÜTÜNDEN BİR PARÇA?

Sessizlik geliyor içimden,var olan ahengin ritmine katılarak.
Sonra da her şeyi içime çekmek...
Belki bir nefesi,belki geleni belkide bir gideni...

Görmüyor musunuz güneş batıyor, uzak gibi görünen yakından..
Artık son demleri ama o kadar uzun bir serüven ki bu.
Şu uzun köprü de yürüyormuşum gibi hissediyorum kaybettiğim zamanın her ânında.
Şu köprü gibi hayatın en çilekâr arkadaşı olan akıp giden zamanın içinde de, kaybolan gelenler var, kaybolan gidenler...

KAYBOLMAK ÂN MESELESİ OLMUŞ SANKİ...
Oysa ki zamanın kıymetini bilene hayat o kadar uzun ki...
           <a! sahi okudunuz mu bu kitabı>

Sorular cevaplanmak için sorulmuyor artık.
Verilen cevaplar,benliğimizle anca yetiniyor çünkü..
Şimdi tek başına kalan benliğimize bir bakalım..
                                   Bursa/Cumalıkızık yolu
Sobeledim sizi.Neler düşünüyorsunuz öyle..~fikirler işte~

Gecenin ıssızlığı çökmüş,etrafı sessizlik bürümüştü.
 Koşullarda hazır olunca, başlamıştı görkemli bir tiyatronun fısıltı rehberinde ki  ilk nameleri...
                                    ~zeyy~
Gece olunca herkesten ayrı olan benliğiniz
<sizin değerli fikirleriniz> sarar etrafınızı.. şu ağaç gibi dimdik, vazgeçmeyen ya da resmin yarısına hitap eden şu ağaç gibi benliğinizin çoğunu kaplayan fikirleriniz..
  
Az önce baktığınız gibi ,bir kere daha,biraz uzaktan bakar mısınız yukarıdaki resme.
<sen bunu nereden biliyorsun demeyin sakın..>

 Sanki aralarında konuşuyorlarmış da,ben onları yakalamışım da, farkında değillermiş gibi öyle değil mi?

İNSAN ÇOĞU ZAMAN,KENDİ FİKİRLERİ İLE KONUŞMAZ MI ZATEN ,FARKINDA BİLE OLMADAN...
                                          Bandırma/sahil
Bir balıkçının yanıbaşında bekliyorumdur. Hayır ,hayır, manasızca değil usulca.
 Sabrı kendime libas yapmış, gelecek olanı dinliyorum, hissetmeye çalışıyorumdur.
Hayır,hayır korkarak değil bir o kadar korkusuzca.
                                            ~zeyy~
Eee !Ne yapalım ,bugünden hissemiz de umudu beklemek olsun sabır taşında...

İNŞA EDECEĞİMİZ MUTLULUKLAR VAR DİMİ ,ORADA BURADA ŞURADA...

                                       Bursa/Sağlık parkı

Hayaller kuruyoruz, aynı şu yolun devamında bizi bekleyen yeşil ağaçların duruşu gibi kavuşmayı hasretle beklediğimiz hayaller..
Yürüdükçe oraya gideceğimizi biliyoruz. Hayallerimize ulaşmak için de hedefler koyuyoruz böylece.
Bir rota belirlemek ve o yoldan gitmek değil midir yürümek?
YÜRÜMEK İÇİN ADIM ATMAK ŞART, BUNU BİLİYORSUNUZ ZATEN..

Peki diğer taraf mı?
<sevgili okur,bu ne detaycı bir ruh>
Doğru,evet, orası da var, ama bu bir tercih meselesi...
Yolun diğer tarafı nasıl bilemem.
Belki umut vaat eden ağaçlar vardır belki de  her yer toz toprak.
Lakin bir tercih yapmak zorundasın,
 varabilmek için .
Çünkü belirsizlik kadar insanı yıpratan bir şey görmedim ben.

İKİ YOLDA SANA BİR ŞEYLER KATACAK YA DA SENDEN BİR ŞEYLER ALACAK.

 Bunun için bir tercih yapmak zorundasın, daha fazla yorulmamak, kaybolmamak için.


Ziyasını güneşten alan ,gecenin karanlık ile beraber tek süsü olan AY...

Geceye hitap eden bakışlarda, günler süren uzun bir serüvende, etrafını çevirse de ziyasını kaybetmeyen AY...

Senin kadar başarılı değil biliyor musun herkes. Kaybetmeye meyilliler sanki.
Koca bir bulut geçse önlerinden, karanlıkta kalsalar, bırakıyorlar hemen.

Oysaki vazgeçmek bile ,anlamlı olmalı yeri geldiğince.

HER ŞEYE İNAT, İŞTE TAM DA SENİN GİBİ ZİYASINI KAYBETMEMELİ BİR İNSAN..

                      Mudanya/Şirin bir evin bahçesi

       DİKENLER SARSADA ETRAFINI, GÜL              OLABİLMEKTİR MÂÂRİFET
                                                 ~zeyy~
Yaşıyorsun ey gül, bak yemyeşil bir diyâr var arkanda.
Ve sen o yemyeşil diyarda açan bir gül sün.
Etrafında olan dikenlerine rağmen her gün, her gün biraz daha açıyor ve sana bakan o gözlere ne kadar çok güzellikler bahşediyorsun inan...

Bir gül olmak istiyorum, kaybolsam da koca bir dehlizde,hüznümle neşemle etrafıma huzur vermek istiyorum.

Biliyorum ,vakit epeyce kısa.
 Yaşanılan her şey gitmeyecek elbette boşa.
 Bir gül olsam da,sararıp solacağım sonuçta.
Biliyorum,vakit epeyce kısa.  

                                          ~zeyy~















           













Yorumlar

  1. İğrenç tonlamalarımın bile mahvedemediği bir yazı 😊 Resimleri senin gözünden görmek güzel. Eline emeğine sağlık ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim tonlamalarıyla yazımı renklendiren seyyaha..🖤

      Sil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş emeğinize yüreğinize sağlık 👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim efendim.Gülü,gülden güzel kim anlar dimi sonuçta.🌿

      Sil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE