SEBEN AĞZI DİYALOGLAR İLE COHERENCE FİLM İNCELEMESİ

         

           Kadim okurlarım bilir ki ben yani Hanımağa'nın homhoş konulara ilgisi vardır. Sanki kendi hayatında her şeyi yoluna koyabilmiş gibi bir de başka evrenleri merak eder ,araştırır. (Zat-ı alimden üçüncü tekil şahıs olarak bahsetmek de pek normal bir hareket sayılmaz gerçi :) ) Hal böyle olunca ,bu yazımda az evvel izleyip bitirdiğim,paralel evrenle ilgili bir film olan "COHERENCE" 'nin incelemesini yapacağız. E haydi başlayalım.
             Öncelikle bu filmi "Paralel Evren ve Gerçeklik Geçişleri" yazımda önermiş olduğumu belirtmek isterim. Eğer paralel evrenlerle ilgili bir fikriniz yoksa ,bu yazıyı okumadan önce onu okuyun ki ,bu yazıda okuduklarınız Asprin 500 mg hapının içindekiler bölümündeki İngilizce yazıyı okuyormuşçasına anlamsız gelmesin. "Yahu biz o yazını fırından çıkar çıkmaz tükettik,bize masal anlatma Seyyah" diyorsanız,hepinize helal olsun. Eğer bir gün imza günü yaparsam (!) (:)))))))) ) bu yazıyı önceden okumuş olanlara gaba püskevit de hediye edeceğim. Parantez içindeki şahsıma munhasır işaretler sayesinde dalga geçtiğimi farkettiysek ,artık incelemeye başlayalım.
            Film;bu mevzuya ilgi duyanları,doyuran nitelikte. Evvelden konuya az çok hakim olduğum halde başta beynimi yakan çok şey oldu ama izledikçe kafama oturdu. Filmi izlemeden önce , bir kaç inceleme videosuna bakmıştım çünki izlediğime değmemesinden korkuyordum ve vaktim gerçekliği yansıtmayan bir filmle ölsün istemem. Açıkçası filmleri de boşu boşuna,zevkine izlemeyi sevmem. İncelemelerde,yorumlarda ,filmin çok dikkatli izlenmesi gerektiği yazıyordu. Sahnelerde farkedilmesi gereken çok detay var ve ben filmi dolma biberi yerken başlattım :)
                                        

Film,sıla-i rahim yapmak maksadıyla toplanılan bir evde başlıyor ve orada da bitiyor. Evet evet,filmde başka bir mekan yok. Belli ki yapımcıların çok parası yok ya da yapımcı benim eski müdürüm gibi cimri ve belli ki  "Bu gada para dökmek fuzuli masraf. Az bütçede de güzellikler vardır. Tüm senaryo bir evde olsun bitsin, israftır ,günahtır" deyince senarist de "Bununla uğraşılmaz" diyip ,sahneleri cep yakmayacak minvalde yazdı. "Madem günahı bu kadar düşünmüşler,o zaman masanın üzerindeki o içecekler de neyin nesi ve bu kadın neden açık?" derseniz, o içecek Beth'nin,anası memleketten gönderince kırmızı erikten yaptığı kompostalar. Kadınlar da açık çünki odadaki herkes ya amcaları ya kardeşleri ya da süt kardeşleri.

 Bakın şimdi,bu resimdeki herkes birbirinin eşi,kocası falan ama aslında değil. Mesela şu ortada saçları heba olmuş abıca, sağdaki yaşlanmamakta direnen sarışın teyzenin eşi ama filmin ilerleyen sahnelerinde görüyoruz ki bu abıca gittiği evden dönmüyor meğer eve onun paralel evrendeki diğer hali dönüyor. Karısı sarışın teyze de Türk filmlerindeki gibi etrafı yıkıp feryat etmek yerine yalnızca şunu diyor "Aman tanrım şaka mı bu?" . He deyze şaka evet,kalktı evren sana mizah yaptı,demeden geçemiyoruz izlerken . En baştan anlatacak olursak, bu iki dört ,altı .sekiz kişi, sıla-i rahim için bu fakiranede toplanıyorlar ve dünya işlerinden bahsederken, koltukta en sağdaki siyah saçlı hanım kızımız,popüler bir dizide baş rol olan koltuktaki en solda ve acelesi var gibi kameraya bakan abıcayı o dizide hiç görmediğini söylüyor. Burada başlıyor,paralel evrene örnekler. Hatta ara ara geçişler var. Sarı deyze bir geçişte masanın başında bir geçişte acelesi olan abıcanın yanında falan filan. Neyse , saçları heba olan abıcamın bilimle uğraşan biraderi Brain , bir kuyruklu yıldız geçeceğini ve bu  dünyaya çok yakın geçtiği için bazı değişiklikler olabileceğini haber vermiş önceden. Ve demiş ki "Aman evde galıg ve baga bi yerden ulaşmii çalışıg". Tabi,Brain Sebenliymiş.Bu iki tezat tavsiyeyi neden aynı anda vermiş derseniz,inanın bunu senarist de bilmiyor bence. Ağabey de birden bunu hatırlamaz mı sana. Lakin kuyruklu yıldızdan mıdır kaderin cilvesi midir bilinmez,evde hiçbir operatör,internet çekmiyor. Ağabey de tutturuyor "Etede ışıklı ,parıl parıl bi ev görüyan,belki telefon ettürüle, ille gidip gacım Brain'i ariycın" . Başta hanımı olmak üzere diğerleri de "Etme, yağu yağu gonuşma, bekleyem evde" diyorlar ama abıca ve koltuğun kol koyacak yerine oturmuş diğer saçı heba olan abıca ille "Valaha yarışakdan on daggada gide gelürüz"diye ahaliyi ikna edip yola çıkıyolar. Bu sırada olaylar olaylar. Kapıdan tak iye bir ses geliyor , hanımlar hep birden "Amanig tanrım gapı taklaye ,menemme biri geldi,napacuz" diye feryat ediyorlar,evin erleri hanımları geriye çekip ellerine uyduruk bir sopa alarak kapıya yaklaşıyor,gerilim müziği çalıyor tam aklımızı yitirmek  üzereyken öndeki abıca şunu diyor "La kimse geeememiş,pişii yoq". Herhalde evvelden hayır kurumlarına sadaka vermiş olacaklar ki ,ucuz atlatıyorlar. (KAMU SPOTU)
 Neyse bir vahir bekliyorlar,sahne Muş'ta çekilmediği için gidenler geri geliyor ve sarı deyze ,beyi geri geldiği için iki rekat şükür namazı kılıyor. Ama gelen adamlar bi tuhaf, homhoş bakıp bakıp duruyorlar. Gittikleri evde aynı evden ve eşyalardan bir tane daha gördüklerini söylüyorlar,tüm evin tansiyonu çıkıyor,genç abla herkese Eyüp Sabri TUNCER limon kolonyası döküyor ,kendilerine geliyorlar.(ÜRÜN YERLEŞTİRMESİ)
Dışarıda kıyamet kopakoysun , kaküllü kız da uyuyup duruyor,herhalde boğa burcu mu ola ki diye düşünen tek izleyici olduğuma eminim :).
Bir zaman geçiyor,o saçları heba olan ikili evdeki önemli kitabı bilmem neyi kaçırıp gidiyorlar. Aman evdekiler bir de neyi farketsin? Kız o ikili,bizim evdeki ikili değilmiş de meğer paralel evrendeki eşleriymiş ya. Sarı deyze perişan olup ağıt yakıyor ,diğerleri "İsyan etme deyze Allah'ın gücüne gider" deyince sakinleşiyor. Artık dışarıyı merak edip,risk alıp dışarı çıkıyorlar, 

Daha önce dört kişi mavi lazerlerini alıp çıkınca kendi benzerlerinin kırmızı lazerlilerini yolda görüp gul euzü bi rabbinnas okuyup yarışakdan eve gelmişlerdi. Şimdi de yedi taraflarına Ayet-ül Kürsi okuyup,evcek çıkıyorlar. Zaten her şey burada karışıyor. Artık paralel evrenlerde sayısız gerçeklikteki sayısısız aynı kişiler,kendi evleri zannederek farketmeden birbirlerinin evlerine giriyorlar,En öndeki sarı hanım kızımız gözü açık olduğu için kalkıp kendi evini bulmaya çıkıyor. Birbirinin aynısı olan ve yine içlerinde birbirinin aynı insanların yaşadığı evlerin her birine teker teker bakıp,yaşamak istediğini seçiyor ve kopyasını öldürüp o evde kendi yaşamak için bir hengame koparıyor,o sırada herkes dışarı çıkıyor,kız ,kopyasını öldürüyor ve evdeki yerini alıyor ,elalemin kocasına ,eşi gibi davranıyor falan filan. Burada biraz nefes alıp dinlenin lütfen .
Sonra kız kendi de bayılmasın mı ? Yaa,eden buluyor işte. Bir Türk tedavi yöntemi olarak "Dinlensin geçer" deyip yatırıyorlar. Sonra sabah oluyor,kız gözlerini açıyor ve çarpıcı da olsa bir yere vardırmayan nihayet ile filmimiz sona eriyor.
Az bütçeli de olsa, öğrendiklerimi görsel olarak kavrama imkanı sunduğu için filmi çok çok çok beğendim. Senaryolar ,zekice tasarlanmış. Eski olmasına rağmen "old but gold" kabilinden. 
Daha önceki yazımda da belirttiğim üzere Rabb'imin gücüne inancım sonsuz olduğu için,evrenin bizim bildiğimiz kadar olduğunu düşünmüyorum. Paralel evrene olan ilgim de bu sebepledir. Bir sürü Seyyah'ın olduğunu düşünmek ,keyifli ve komik :).  Evrenler arasındaki en mantıklı kararları alabilen bizler olabilmek dileğiyle.
ESEN KALINIZ.





Yorumlar

  1. HARİKA. İŞTE ARADIĞIM FİLM İNCELEMESİ. Bilhassa başlığı görünce çok heyecanlandığımı söylemeliyim, yazılarınızdaki yerel unsurların bağımlısı olabilirim.. Gülmekten zor okudum sjsjsk Bu filmi izlemek bir gün nasip olursa, izlerken nasıl ciddiyetimi koruyabileceğimi düşünüyorum. Ahahah özellikle saçları heba olan abıcayı gördükçe �� Elinize gönlünüze sağlık ����

    YanıtlaSil
  2. Şen kahkahalar eşliğinde okudum cidden.Hem şivenin hem de senin mizacının katmış olduğu samimi satırların içinde ,okudukça okudum cidden.
    Ortak ,harika imza atacaksın ,ben buna inanıyorum.Bu arada itibar sonadır diyerek mesajlarını yüklemişsin...Mesaj alındı kaptan.Paralel evren de ki diğer kopyalarım da şu an seni tanımışmılardır acaba😇😂

    YanıtlaSil
  3. Mefkûd hocam heyecanınızı diri tutabilmek beni mutlu etti :) Yerel unsurlar ,tüm okurlarıma kurban olsun :) Hocam colugumdan çocuğumdan çıkar diye kel.diyemedim de artık hebadan yürüdük :)))) Filmi izlerseniz muhakkak iletişime geçelim , ruh halinizi çok merak ediyorum:))) Kıymetli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim ❤️❤️

    YanıtlaSil
  4. Zeyyyyyyyyy :)))))) Yorumun beni o kadar güldürdü ki... Kızım senden korkulur ,Allah düşmanıma bu zekayı vermesin :)))) Ordan burdan laf bulup istediğini kılıfına koyuyorsun,şimdi diyeceksin ki sen farklı mısın? :))))
    Seni gulumsetebilmis olmak.guzel,yüzün daima gülsün :) Kıymetli vaktini ayırdığın için teşekkür ederim demeyeceğim çünkü yani bana ve yazıma ayirmayacaksan başka kime ayiracaksin zaten :)))

    YanıtlaSil
  5. Çok iyi düşünmüşsünüz Allah muhafaza :D:D Ben teşekkür ederim :))) izler isem görüşlerimi paylaşırım tabi ki, sağ olasınız ❤️

    YanıtlaSil
  6. Çoklu evren teoride mümkün gibi görünsede pratikte bu pek mümkün değil gibi geliyor bana. Sizi etkileyen en ufak bir etmen ile hayatınız milyarlarca farklı parçaya bölünmüş olabiliyor.
    Ama çoklu evren teorisine yakın bir şey var kafamda. İnsan asıl olarak bir tanedir. Ve şahsına münhasır özellikleri mevcuttur. Lakin diğer insanların bu kişiyi görüşleri ve yorumlamaları farklı olabilir. Teorimi birkaç saat öncesinden bir örnek ile anlatmak isterim. Yağmur bardaktan boşalırcasına değilde sanki sürahiden boşalırcasına yağıyordu. İnsanlar gökten gelen damla bombardımanlarına dayanamayıp sığınaklarına sığındılar (ağacın, tentenin altına girdiler işte, illaki edebiyat yapacaksın ha). Ben de montumun şapkası olmasına rağmen şapkamı kapatmadan, çantamda şemsiye olmasına rağmen şemsiyeyi açmadan, bu yazıyı düşünürek yürüdüm. Benim açımdan ben, bir evren eder. Bununla birlikte belki de binlerce insan benim hakkımda yorumlarda bulundular. Misalen kimisi salak dedi, kimisi cesur dedi, kimi bu ne ayak dedi. Bunlarda üçüncül bakış açısından şahsıma, binlerce evren eder.

    Keşke dediğiniz olayda bunlardan birisidir belki de kendinize kendinizden değilde, üçüncül kişinin bakış açısından bakmışsınızdır. Yani belki de başka bir evrendeki keşke dediğiniz o hayatı yaşıyorsunuzdur da farkında değilsinizdir.

    Bolu'nun memleketime olan yakınlığından ötürü Bolu ağzı bana hiç yabancı gelmiyor. Aksine samimi ve içten geliyor. İnsanların yapaylıklarına sıkışıp kalmış olan ben birkaç dakikalığına da olsa bu doğallığa şahit oluyorum. Bundan ötürü Allah sizden razı olsun.

    Ayrıca belirtmek isterim ki yazmak, yazabilmek bir edebi ve duygu birikimi belirtisidir. İnce ayrıntıları ince ince işleyerek yazabilmek ise bir zeka belirtisidir. Tebrik ederim.

    Allah yâr ve yardımcımız olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir konu hakkında bu kadar yazabildiğinize göre edebi ve duygu birikimi emarelerinden birini de sizde görmüş olduk:)
      Ve düşünüyorum ki itibar olunan "son"da 1.çoğul şahıs kullanmanız sizi de bu duaya dair ettiğine göre yazıya dökmek istedikleriniz ,yazdıklarınız ya da yazamadıklarınız var.

      Yazdıklarınızla yazıya farkındalık kattınız.Teşekkürler vakit ayırdığınız için..

      Sil
    2. Edebi birikimim mevcut ama çay kaşığı kadar. :)

      "Son" önemli hem de oldukça önemli. Bundan dolayı dualar ediyorum ve zahiri ya da batıni kendimi eklemeyi ihmal etmiyorum.

      Rica eder, teşekkür eder ve bir de dua ederim:
      Allah razı olsun.

      Sil
    3. Sizlerden de Allah razı olsun.🌿

      Sil
  7. Bu ince detaylara hâiz yoruma iki yorum yazdım , ikisi de içime sinmedi . Belki de okunmustu bilmiyorum ama silmek istedim.Sonra aklıma Şems-i Tebrizî'nin
    "Susmak cümlenin istirahat halidir, istirahat bitince, çıkan cümle dinç olur. Çok konuşup cümleyi yorma, yoksa cümle alem yorulur." sözü geldi. Cümlelerim uzunca bir istirahatı hakediyor.
    Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
    Bilmukabele.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Takdir-i ilahi, ilk iki yorumu okumak nasip olmadı.

      Söylediğiniz gibi sözü yormamak(sözleri sükut kalıbına dökmek) lazım.

      Rica eder, teşekkür eder ve bir de dua ederim:
      Rabbim hakkımızda hayırlısını nasip eylesin.

      Sil
  8. Okuyucu sayısı 100' e yaklaşmış . Herkese gerek paylaşımı,gerek yorumları,gerek ilgisi için çok çok teşekkür ederim. Ziyaretiniz daim olsun ☕

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Düşüncelerini Paylaşır mısın?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bugünler ve Yarınlar

MEVZUMUZ ;DEHB

İÇİMDEKİ GÖLGE